İK ile ne alakası mı var? Bence İK’nın en önemli konusu.
Kurum içi incelemelerimin sonucunda bazen en öncelikli ihtiyaç bu çıkar. Söylediğimde genellikle boş bakışlarla karşılaşırım. Neden ve nasılını pek canlandıramazlar ilk duyuşta. Onu anlatacağım şimdi.
Ben süreçlerin etinden sütünden yararlanırım.
• Görev tanımlarını çoktan çıkardım hayatımdan. Köhne, sıkıcı şeyler! Ama işe alma öncesi profil belirlemede bir dayanağa ihtiyaç duyuyorum. Süreç üzerinden daha isabetli tasarlanabilir. Çünkü profil dediğinizin nitelikleri ne eksik, ne fazla olmalı.
• Görevler arası geçişimdeki (osmosis) gri alanlar diyagram üzerinde neredeyse yanıp söner. Dikkat burası sahipsiz der.
• Hata ihtimali olan yerleri bulursunuz. Yollardaki ‘kaza riski olan bölgeler’ gibi. Bu da benim sözlüğümde çift onay/kontrol ihtiyacının belirlenmesi demektir.
• Yetki ve sorumluluklar oradan uydu görüntüsü gibi görünür.
• Bazen sürece bakarak bir işin gerektirdiği yetkinliklerin ipuçlarını bulursunuz. Hangi bilgi ve beceriler lazım? Hangi davranışları beklemeliyiz?
• Süreçlere şöyle bir gözlerinizi kısıp bakarsanız, varsayılan eğitim ihtiyaçlarını da size söyler.
Daha ne olsun? Süreci bilmemek, kör uçuş demek.
Gelelim nasılına.
İş akışı şemasını çizerken ustalık, fiilî (actual dememek için kendimi zor tutuyorum) kafa karışıklığından kurtulmak. Bir de kişilere özgü küçük krallıkları yok saymak.
Basit.. anlaşılır.. çizgisel bir mantıkla..
Endüstri mühendisliği terbiyesi alanlar bu akışın adımlarını belirlemek için iş analizi formları kullanırlar. Ben yılların alışkanlığı refleks sorularımla hallediyorum.
Akıştaki en önemli şey simgelerdir. Dilsiz alfabesi gibi düşünün. Bir sürü lafın yapamadığını tek bir ikon yapar: Risk/hata ihtimali.. belirsizlik.. onay/üst düzey yetki ihtiyacı.. geliştirilebilir.. arşivlenmeli.. isteğe bağlı.. önemli işlem.. sorunlu alan..
Böyle işte.
Tanı olmadan tedavi olur mu?
Hasan Baltalar dedi ki:
Endüstri mühendisliği yazınca üzerime alındım. :) Kurumsallaşma süreçlerinde yaptığımız özetle şudur: Yukarıda verdiğiniz süreç şemasındaki her kutunun öznitelikleri (attribute) olur. Bunları nitelik bazında toplayınca, görev ve sorumluluklar koşarak gelir. Alın size dinamik görev tanımları! Süreç değişti mi, otomatikman değişir. Hayat durağan değil ki, tanımlar da durağan olsun.