Nerede kalmıştık.. hadi devam ediyoruz.
EN MACERALI
Avukatlıktan eğitim birimi yöneticiliğine geçtiğim zamanlar. Gayet sıradan bir gün. Bir sabah bağlı olduğum GMY’nin sekreteri aradı: Hemen yukarı gelin, sizi istiyorlar. Mesele şuymuş: Bankanın büyük bir kredi borçlusu kendi -kablo- fabrikasından mal kaçırıyormuş, saatlerin önemi varmış, ihtiyati haciz için çok acele Denizli’ye gider miymişim? O anda müsait başka avukat bulamamışlar. Apar topar kendi makam arabası ve şoförüyle ilk İzmir uçağına yetiştirildim, İzmir’den de beni bekleyen arabayla yola devam (yıl 1984). Mahkemeydi, teminat mektubu teminiydi, haciz kararını yazdırtmaktı falan öğleden sonra fabrikaya çöktük. Etrafta kızgın işçiler. Jandarmayı çağırdım, beni çembere aldılar. Bir ara operatörle birlikte dev bobinleri taşıyan forklifte bindim. Malları tıra yükledik, yeddi emin deposuna taşıdık. Gece otelde tek eşyam olmadan vurdum kafayı yattım. Ertesi gün erkenden uçak, oradan iş. Gün boyu eğitim mevzuları. Akşam mesai bitti, tam 48 saat sonra eve gittim. Demek ki neymiş? Normal bir sabah -daha kalanını görmeden- ne kadar sakin bir gün dememek lazımmış:)
EN ÜZÜCÜ
Renault’da İK müdürüyüm. Daha birkaç ay olmuş. Bir sabah kötü bir haber: O gece 3 genç mühendisimiz (iki Fransız, bir Türk), İstanbul’dan Bursa’ya giderken kaza yapıyorlar. Arkada oturan bizim çocuk ölüyor. Hani Yalova çıkışı uzun bir rampa vardır, Süpürgelik mevkii derler. Fransız çocuk kullanıyormuş. Önlerindeki kamyonları sollamaya kalkmış. Kamyonlar arada hiç mesafe bırakmamış, kalmışlar açıkta. Bakmış beceremeyecek, ters istikametin şarampoluna kaçmak istemiş. Başka bir kamyon da bunlara tam yandan arka kapı hizasından çarpmış. Neyse.. fabrikayı, Yalova hastanesini, bölge trafiği, hepsini aradım. Tam bu sırada bizim direktör geldi. Bana kısa bir talimat verdi gitti: Ölen çocuğun ailesine haber ver! O andaki halim şu an bile gözümün önünde. Ne diyeceğim ben be? Nasıl söylenir? Devamını anlatmak istemiyorum.
Yaptım.
Böyle işte.
Anılara devam et derseniz sonra gene yazarım.
saim dedi ki:
Yaz. Hem de çok yaz.