Yöntemim şu: İK’nın alt alanlarında hangi işin değişim geçireceğini gerekçesiyle söyleyeceğim.
Çoğu dijitalleşeceği, bazıları da işin yapılışı kökten değişeceği için yok olacak.
Kurumlar şu anda can derdinde olduğundan, bunun ne kadar zaman alacağını tahmin edemem.
Raporlama: Çoğu kurumda İK zaten ERP’nin içinde. Data, gerçek zamanlı üretiliyor. Ayrıca manüel bilgi girişine ve derlemesine gerek yok. Buna; stratejik seçenekler, her konuda çalışan geri bildirimleri, KPI’ların değerlendirilmesi, verimlilik ve faaliyet raporları da dahil. Dolayısıyla bunu Excel’de yapan insanlara gerek olmayacak.
İşveren markası: Burada en önemli şey, hedef kitleyle temas noktaları (iç/dış iş başvuruları, stajlar, oryantasyon, web/sosyal medya yönetimi, algı ölçümleri). Hepsi sistemli izleme süreçlerinin konusu. Nasılsa bir insanın sorumluluğuna bırakılamaz.
Süreçler: İK’nın tamamen entegre süreç yönetimine geçmesinden söz ediyoruz. Kendini geliştiren algoritmalar devreye girecek. Kod yazanlar olabilir ama canlı süreç ölçme/geliştiricileri mazi olacak.
Özlük: Dijitalin en çok insansızlaştıracağı alanlardan. İşe giriş-çıkış belgeleri, SGK/kolluk bildirimleri, iç bilgilendirme, bordro oluşturma, avanslar, icra, fazla mesai takibi, arşivleme, izin takibi, hatta terfi/tayin/geçici görevlendirmeler, iş sağlığı ve güvenliği.. Hepsinin akışı yeniden tasarlanacak. İşin yapılış şekli değişeceği için, muhtemelen iş yükü -tümüyle ortadan kalkmasa bile- çok azalacak.
İşe alma: Ölçme-değerlendirmenin (şu meşhur assessment) büyük kısmı otomatize olabilir. Sadece -belirli pozisyonlar için- mülakatçılar hâlâ gerekir çünkü bilişsel değerlendirmenin yerini alacak yazılım henüz yok.
Eğitim ve geliştirme: En büyük değişim alanı. Özellikle ihtiyaç belirlemede, bilgi/beceri eğitimlerinin sanal ortama taşınmasında ve eğitim sonuçlarının ölçülmesinde. Büyük iki istisna: Yetkinlik ve davranış eğitimleri. Onlar eğitmeninden operasyonuna kadar insansız olmaz.
Performans: Bir başka büyük değişim konusu. Mutlaka konvansiyonel yöntemler terk edilecek. Ya bir geribildirim becerisine dönüşecek, ya da sık tekrarlanan tutum envanterlerine ve süreç verilerine. Dolayısıyla İK’nın kadrosu da etkilenecek.
Akıllı yazılım sistemleri ve robo-advisor teknolojisiyle, İK bilgimi birleştirdiğim kehanet gerektirmeyen tahminlerimdi. O kadar.