Bu yazı sadece derin anılardan kaynaklanmakta ve kimseyi ima etmemektedir. Bir de kamuyu ilgilendirmez, orası başka Dünya.
Son söyleyeceğim sözü en başta diyeyim: Bu pozisyon bir iğneli fıçıdır ve tamamen kendinden (kişilerden) menkuldür. Bu normal tanımsızlık onu kurumun kalanından tecrit eder ve gizemli hale getirir. Şu anda yaptığım, orada hayatta kalmanın şifrelerini kırmak.
İlk ölümcül ikilem: Nereye kadar ayrıntıya hâkim olmalı? Bir icra kurulu toplantısında bana Merkez Şubenin pazarlama yetkilisini hangi bankadan aldık diye sormuşlardı. Unutamadığım bir başka şeker soru da, ‘Özlük dosyalarında belge eksiklikleri çok mu?” idi. Aslında onlar da haklı, kime sorsunlar başka?
Diyeceksiniz ki, hemen öğrenilip söylenir. Öyle olmuyor işte, hayat öyle ara aktarma istasyonu olarak geçmiyor. Çok örneğini görmüşümdür, o zaman tepedeki GMY’yi atlayıp kestirmeden işini halletmekte hiç beis görmez. Bir, iki derken karizma gider. İşte bunun sonucu; durmadan dersine çalışan, hayattaki birinci amacı gol yememek olan, burn-out katsayısı uçmuş, asla vakti olmayan bir pozisyondur. Çoğunun gizli anksiyetesi şudur: Kimbilir şu anda nerede ne haltlar oluyor ve bakalım ne zaman patlayacak? O yüzden fetiş kavramları vardır: Kontrol, risk, erken bilgi alma, sorun çözme. Var ya hani şu carpe diem, bu da şöyle bi şey: “Yakın gelecekte ve yakın geçmişte yaşam modeli”.
Bir dikenli yol da hedeflerdir. Genellikle yukarıda işin operasyonunu pek kimse düşünmez. Tepedeki, hedefleri kamçı gibi görür, bilerek abartır. GMY de kucağında çocukla müdürlerine gider. O an arada kalmışlığın en çok hissedildiği andır. İnanmadığı hedefleri satma kampanyası. Sonuç: Ekibini zorlayan acımasız!
GMY’lerin yaşam habitatı toplantılar, sunumlar, iş yemekleri ve sosyal ortamlardır. Yani diyeceğim, kendi kendine düşünecek yalnız zamanı yoktur. Okunması gerekenler ona bir kat daha yüktür. Sanki zamanları ellerinden alınmış gibidirler. O yüzden sorunları daha çok dinleyerek konuşarak çözerler. Gönderdikleri raporları ekibine sözlü özetleten GMY’ler tanırım.
Onlar için bir eğitime katılmak artık bitmiştir. Hem zamansızlıktan hem örf ve adet icabı! Gereksiz ziyaretleri engellemek mümkün değildir, çünkü işlerinin bir parçası olarak algılanır. Yalnızlık alameti farikalarıdır. Mesai kavramı olmadan tepedekine endeksli yaşamak zaten eşyanın tabiatı icabı.
Yani durum budur. Bilin yeter.