(*) Tanımıyor musunuz? Tanıtayım biraz. Papalina desem Ege’liler daha iyi anlar mı? Aslında Avrupa sularının minik balığı; Norveç ve İskoçya’da çok sevilirmiş. Özellikle konservesini ve salamurasını yerlermiş. Ruslar şproty diyor; onlar da siyah ekmek ve votkayla severmiş. Karadeniz’de birçok balıkçının geçimi. ‘Çaçaya çalışan tekne’ diyorlar onlara. Ünye açıklarında geçen yıl 70 bin ton avlamışlar trolle:( Bu kadar çok avlanınca, balık yağı ve yem fabrikalarına kilosu 50 kuruştan gitmiş. Her yolla yapılır, kızartması, fırında.
Chacha, yeni bir Boğaz mekanının adı. Kuleli’nin orada. Çengelköy’de. Del Mare’nin kapı komşusu. Rigel’in yerine açılmış. Suyun kenarında. Manzara müthiş.
Objektifi biraz sola döndürünce..
Her yeni hizmet/ürün/mekanla ilgili kendimi kurtaramadığım bir refleks düşünme biçimim var: Hedef kitlesi kim? Klasik segment’çi bakış işte. Çünkü çok iyi biliyorum ki yeni bir A+ müşteri profili var: ‘Vulgar’ (zevksiz, hoyrat, amiyane, kaba.. ne diyeyim daha). Tabii ki fiyat akıllarına gelmez. Sadece bilinçsizce en iyisini isterler. Pardon talep ederler. Çoğu yediğinin değerinin farkında değildir. O mu istedikleri? Yoksa benim gibi, fiyata ve kaliteye hassas, zor kazanan ama sadık müşteriler mi?
Bunu niye mi söyledim? O görgüsüz takım bile artık meze tepsisi olayını aştı. Az-özü keşfettiler, sözle nokta atış söylüyorlar, olup bitiyor. Daha olmadı, ‘sommelier’ (şarap uzmanı garson) kalibresinde o özel garsonlar zaten sizi yönlendiriyor. Çok sıkışırlarsa, yerli müşteriye çıkarılmayan basılı menü var bir kenarda. Daha da olmazsa, Cunda usulü başına gidip seçebileceğiniz bir buzdolabı vitrini olur.
Ama Chacha’da geçmişe ışınlandım; hâlâ tepsi var. İçinde de kadim mezeler, köpoğlu falan.
Balık başka bir inovasyon alanı. A+’çılar yeni pişirme atraksiyonları yapıyorlar. Ortadan ikiye açılmış, bütün halde ızgara eşkinalar.. lipsoslar.. külde kalkanlar.. işte burada Chacha da sol şeritten hızla geliyor. Mesela şuna bakın, sardalya kuşu, soslu salata yatağında, tamamen suyu içinde kalmış.
Ya da buyurun başka bir özgünlük (yandaki masaya geldi, izin aldım fotoğrafını çekmek için, hatta çok nazik bir hareketle bana ışık tuttular); bu da deniz levreği tandır. Bayağı sininin içinde, çocukla fırına gönderilmiş gibi. Tereyağlı, sebzeli, lop kuşbaşılar halinde.
Hep şuna inanacağım: Piyasada bi kıçlık yer kapmak için bir sebep olması gerekir. Ya farklılık, ya müthiş bir kalite (vasatın çok üstü), ya orta kalite+ucuzluk, ya çılgın yenilikçilik (Set gibi).
Rahmetli Arman Kırım’ın Mor İneği gibi yani.
Chacha’da eksik olan henüz bunun adını koymamış olması. İçlerinde cesaretli birinin onları otobandan çıkarması lazım. Bulunduğu yol kalabalık ve birbirinin kopyalarıyla dolu.
Bu benzerlik riskli.
İşini çok iyi bilen garsonlar var, mürettebat sağlam.
Henüz tadilatın bitmemiş olması, Web sitesinin açılmamış olması, bunlar halledilir. Yeter ki sağlam bir vizyon olsun.
Helva yapmak için her şey var, iş karmaya kalmış.
Vural dedi ki:
Soslu salata yatağında Sardalya ….cok cazip geldi…bur an önce gidip denemeli