Başlık @tarikemrullah’ın. Orijinalliğini bozmadım çünkü derdini çok güzel anlatıyor. Baştan söyleyeyim, nihilist bir yazı olacak. Ne düşünüyorsam o. Önce elimizdeki parçaları ortaya saçalım, sonra birleştiririz. Elimizde fazla parça kalırse onu da atarız he he.
1- Büyükler ve çocuklar niye çok farklıdır biliyor musunuz, hafızalarındaki datanın farklı olmasından. Yaşadıkları hiç benzemez. Hele çocukları hayata iyi hazırlamak için uzun ve sağlam bir eğitim aldırılmışsa. Tutum endeksleri uyuşmaz (bu lafı ben uydurdum). Kan bağı ve çocukluktan kalma anılar ortak paydaya yetmez. Büyüklere hürmet ve itaat değerleri ise anlaşmazlıkları canlı canlı gömer. Baskılar. Hatta büyüklerle çocukları birbirinden soğutur.
2- Aile anayasası diye büyükler için bir masal türü var. Bir nevi aile şirketlerinde asgari uyum yönergesi. Onun işlememesi de, uykudan önce anlatılmak için yazılmış olmasındandır. Bir adet ‘Yapamayacaklarını yaz/yazdığını da yapma’ belgesi. Klasörlere pek yakışır. Sırtına da yangında terk edin yazılabilir.
3- İK alemi, yetkinlikler ve bunların işlerle/kişilerle eşleştirilmesi üzerine yıkılıyor. İstatistiksel olarak acaba çocukların, işin gerektirdiği yetkinliklere sahip olma ihtimali yüzde kaçtır? Herhalde duymak istemezsiniz.
Bu durumda çocukları azat mı etmeliyiz?
Gene de çocukların aile işine montajı için garantisiz bazı yollar olabilir.
Bir defa, şimdi git eğitimini tamamla gel demeyip onu baştan işin içine sokarsanız (arada okur, ya da okumayı fazla abartmasın çünkü zaten amaçlar çelişiyor) belki ortak bir zihin diliniz olabilir. Çırak gibi yetişirse yabancılaşmaz.
İkincisi, aslında aynı zamanda en etkili çocuk eğitimi yöntemidir: Zorlanarak bir şey başarmasını sağlamak. Demek o çocuk bir tekme denize atılacak. Konfor alanı içinde bir halt öğrenmez. Yalnız bırakılacak ve bütün sonuçlarına katlanılacak. Ancak öyle işi hisseder ve sahiplenir.
Üçüncüsü, aile anayasası yerine daha mütevazı belgeler yaratmak. Mesela belirli konulardaki politikalar, herkesin uymayı taahhüt ettiği birkaç temel prosedür.. Anayasa için erkense erkendir, kendimizi kandırmayalım.
Dördüncüsü, çocukları tanımak ve onların gerçeklerine boyun eğmek. İsteği ve yeteneği olmayabilir. Herhangi bir profesyonel çalışana uygulandığı kadar titiz ve katı bir ölçme lazım. Ona göre ne yapılması gerektiği çıkar. Belki de onun yeri tepe yönetim değil, bir departmanın içidir.
Ya böyle işte. Evlat dediğiniz bağımsız bir ruh. O bizim beklentimiz değil.